Büyükçekmece Belediye Meclisi, Temmuz ayı oturumlarını Belediye Başkanvekili Hakan Çebi başkanlığında gerçekleştirdi.
Mecliste, bir süredir CHP’li belediyelere yönelik olarak sürdürülen operasyonlara karşı CHP Grubu’nun ortak metni okundu.
Metinde, “31 Mart 2024’te milletimiz bir tarih yazmıştır. Türk milleti, değişim arzusunu sandıkta tescillemiştir. CHP, Türkiye’nin birinci partisi olmuştur. CHP, umudun adı olmuştur” denildi.
12 şehidimiz için saygı duruşu yapıldı
Hakan Çebi’nin başkanlığında gerçekleşen Temmuz ayı meclis toplantısı Pençe-Kilit Harekat bölgesinde bir mağaradaki arama-tarama faaliyeti sırasında metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 askerimizi için saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başladı.
CHP’li belediyelere yönelik gerçekleştirilen soruşturmalar kapsamında Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün tutuklanmasının ardından belediye meclisince başkanvekilliği görevine seçilen Ahmet Şahin de haftasonu gözaltına alındı. Şahin’in yerine başkanvekili tayin edilen Hakan Çebi’nin başkanlığında gerçekleşen Temmuz ayı meclis toplantısında ilk olarak, Pençe-Kilit Harekat bölgesinde bir mağaradaki metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 askerimiz için saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Gündem maddelerinin görüşülmesinden önce Başkanvekili Hakan Çebi, Başkan Akgün’ün meclise gönderdiği mektubu okudu. Siyasi parti grup başkanvekillerinin gündeme dair söz almalarının ardından gündem maddeleri görüşülerek ilgili komisyonlara havale edildi. Öğleden sonra Temmuz ayı ikinci oturumunu gerçekleştiren Büyükçekmece Belediye Meclisi, ilk oturumda komisyonlara havale edilen maddeleri komisyon raporları doğrultusunda müzakere ederek karara bağladı.
“CHP’nin yerel yönetim kadrolarına yönelen bu baskıların farkındayız ve asla boyun eğmeyeceğiz”
Gündeme yönelik söz alan CHP Grup Başkanvekili Tarık Erdoğan; CHP’li belediyelere yönelik sürdürülen operasyonlara tep göstererek; “Bugün burada yalnızca bir kişi hakkında değil, aynı zamanda halk iradesi, yerel yönetim özerkliği ve demokrasiye yönelik sistemli müdahaleler hakkında konuşmak zorunda kalıyoruz. Büyükçekmece Belediye Başkan Vekilimiz, değerli kardeşim, çocukluk arkadaşım, Büyükçekmece’nin 40 yıllık esnafı, Büyükçekmece’nin çocuğu, partimizin değerli bir neferi olan Sayın Ahmet Şahin’in hukuki dayanağı ve gerekçesi hala net bir şekilde açıklanmamış bir soruşturma kapsamında gözaltına alınması, bizler açısından sadece hukuki değil, siyasi bir operasyondur. Bu ülkede artık her eleştiri suç, her muhalif isim potansiyel bir sanık haline getirilmeye çalışılıyor. Buradan açık ve net söylüyorum. CHP’nin yerel yönetim kadrolarına yönelen bu baskıların farkındayız ve asla boyun eğmeyeceğiz. Siz, bu halkın iradesini gözaltına alamazsınız! Ahmet Şahin yolsuzlukla değil, bu kente ve insanına gece gündüz hizmet etmekle anılır. Gözaltına alınmasında kamu vicdanını ikna edecek hiçbir somut gerekçe yoktur. Sayın Şahin’e, ailesine ve tüm dava arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum” ifadesini kullandı.
CHP Grubu’nca hazırlanan ortak metin okundu
Erdoğan daha sonra tutuklama ve gözaltılara karşı Büyükçekmece Belediyesi CHP Grubunca hazırlanan ortak metni okudu. Ortak metinde şöyle denildi: “Sayın meclis başkanım, değerli meclis üyeleri; bizler, ülkemizi kuran, milletimizin bağrından çıkan CHP’nin neferleri olarak; Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in liderliğinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun öncülüğünde bir yola çıktık. Bu yol, hakkın, hukukun, adaletin yoludur. Bu yol millete hizmetin, umutlu günlerin, aydınlık yarınların yoludur. Bu yol, memleketimizin her derdini kendi derdi bilenlerin, güzel ülkemizi çok sevenlerin yoludur. Bu yol, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı, bir asrı aşsa da bir milim sapmayan yoldur. 31 Mart 2024’te milletimiz bir tarih yazmıştır. Türk milleti, değişim arzusunu sandıkta tescillemiştir. CHP, Türkiye’nin birinci partisi olmuştur. CHP, umudun adı olmuştur. Büyük milletimiz, ülkemizi sefalete ve esarete mahkum etmek isteyen anlayışa meydan okumuştur. Buna karşın, sonu yaklaşan mevcut iktidar bükemediği bileği kırmaya yeltenmiştir. İstanbul’u üç kez milletin oylarıyla kazanan İBB Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu, halkımızın iradesiyle seçilen ilçe belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz, işlerini hakkıyla yapan liyakatli bürokratlarımız aylardır tutuklu. Arkadaşlarımız, aileleriyle tehdit ediliyor. Manevi baskılara maruz kalıyor. Her gün onlarca iftira ve yalan haberle karalanıyor. Ekrem Başkanımızın anasının ak sütü gibi helal diploması, hukuksuzca iptal ediliyor. Yetmiyor, bileğinin hakkıyla aldığı diploması sahte denilerek, kendisi hakkında hapis cezası ve siyasi yasak isteniyor. Ancak, milletimiz olan biteni görüyor. Fotoğrafları kaldırılan, sosyal medyası yasaklanan, sesi kısılmak istenen Ekrem İmamoğlu’nun, milletimizin gönlündeki yeri her geçen gün daha da büyüyor! Hatırlatıyoruz; Ne İstanbul’da, ne de ülkemizin hiçbir yerinde milletimizin sesi boğulamayacaktır. Partimize oynanan kirli oyunların, kurulan kumpasların hiçbiri amacına ulaşamayacaktır. Tüm kurumları ellerinde sananlar, siyasallaştırdıkları yargıyı bir sopa gibi kullananlar, her türlü zalimliği yapmaktan çekinmeyenler. Kendilerini mutlak muktedir görenler bilmeliler ki; Kavga ettikleri biz değiliz. Kavga ettikleri üç kuruşa mahkum ettikleri emeklilerimiz, kendini güvende hissetmeyen kadınlarımız, yarınlarından endişe eden gençlerimiz, geleceği çalınan çocuklarımızdır. Kavga ettikleri yediden yetmişe milletimizdir. Ve tarihten biliyoruz ki, eninde sonunda millet kazanır. Bu nedenle, bu mücadelenin galibi bellidir. Artık mesele, zamanlama meselesidir. Türkiye’mizi soktukları karanlıktan, vatandaşlarımızı içine hapsettikleri bunalımdan çıkaracak irade buradadır. Demokrasinin çınarı CHP, tüm neferleriyle dimdik ayaktadır! Sonuna kadar adaleti savunacağız, sonuna kadar insan haysiyetini koruyacağız. Sonuna kadar vatanımız ve milletimiz için çalışacağız. Ekrem Başkanımızı, zindanlardan söküp alacağız. Seçilmiş belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi, bürokratlarımızı zindanlardan söküp alacağız. Milletimiz kazanacak, Türkiye kazanacak. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak!’’
Başkan Akgün’ün mektubu okundu
Gündem maddeleri öncesinde Başkanvekili Hakan Çebi tarafından Başkan Akgün’ün cezaevinden gönderdiği mektup okundu. Başkan Akgün mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Sevgili büyük Büyükçekmece ailem, değerli meclis üyeleri ve değerli vatandaşlarım; Büyükçekmece’mize tam 40 yıldır birlikte hizmet ettik, etmeye de devam edeceğiz. Ancak ne yazık ki, bir aydan uzun süredir asılsız iddialar ve dedikodulara dayanan hukuksuz bir süreç sonucunda tutukluyum. 50 yıllık belediyecilik hayatım boyunca, gece gündüz demeden siz kıymetli Büyükçekmece aileme ve vatandaşlarımıza, her alanda hizmet etmekten başka düşüncem olmadı. Sizlerle hep birlikte, İstanbul’un en güzel, en yaşanabilir ilçelerinden birini inşa ettik. Bu haksız, adaletsiz uygulamaları ne ben, ne yol arkadaşlarım ne de sizler hak ediyorsunuz. Alnımız açık, başımız dik. Ben şahsım, belediyemiz bütçesini her şeyden aziz bildim. Her kuruşu şeffaflıkla, her an hesap vermeye hazır bir inançla kullandım. Adalet er ya da geç, en kısa zamanda tecelli edecektir. Buna inancım tamdır. Halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarının, bizim gibi şafak vakti evlerinden, çocuklarının gözleri önünde gözaltına alınması 21. yüzyıl Türkiye’sine yakışmamaktadır. Büyükçekmece Belediye Başkan Vekilimiz Ahmet Şahin’in de benzer şekilde gözaltına alınması, bu kaygı verici tabloyu daha da derinleştirmiştir. Bu kişiler, çağrıldıkları takdirde ifade vermeye gidecek sorumluluğa sahip, seçilmiş, halkın temsilcileridir. Uzun süredir devam eden bu uygulamalar; hukukun üstünlüğüne, adalet anlayışımıza, insan haklarına hiçbir katkı sağlamadığı gibi, ülkemizin uluslararası imajına, demokrasisine ve ekonomisine ciddi zararlar vermektedir. Türkiye, bir an önce hukukun, adaletin ve insan haklarının evrensel normlar çerçevesinde, herkes için eşit biçimde uygulandığı bir sisteme geçmelidir. Aksi halde, yalnızca muhalefeti hedef alan bu yöntemler, hem hukuk devleti ilkesini zedeleyecek hem de ülkemizi çağdaş dünyadan uzaklaştıracaktır. Unutulmamalıdır ki; hukuk, zorunlu haller dışında tutuksuz yargılamayı esas alır. Adil, tarafsız ve eşit bir yargı sistemi, toplumsal vicdanı rahatlatır, devlete olan güveni güçlendirir. Herkese eşit hukuk, herkese eşit adalet ve herkese eşit insan hakları talebimizi kararlılıkla yineliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerimle, en kısa zamanda sizlerle yeniden kucaklaşmayı, kaldığımız yerden umutla ve kararlılıkla yolumuza devam etmeyi diliyorum. Tüm büyük Büyükçekmece aileme, kıymetli vatandaşlarıma ve tatil dönemine giren meclis üyesi arkadaşlarıma sağlıklı, huzurlu ve sevdikleriyle birlikte mutlu bir yaz diliyorum. Sevgi ve Saygılarımla.”